Sinüzit

Kış hastalıkları yazı serisinin altıncısında yoğun ağrıyla günlük yaşamı oldukça zorlaştıran ve aksatan sinüzit ele alınacaktır.


Sinüzit, sinüslerin enfeksiyonu demektir. Sinüsler, burun boşluğunun etrafındaki hava dolu ceplerdir. Soluduğumuz havayı nemlendirmek, ısıtmak; bakterileri tutarak enfeksiyon oluşmasını engellemek gibi görevleri vardır. Toplam 4 çift olan sinüsler, arasında bulundukları kemiklere göre isimlendirilir. Burnun her 2 yanında elmacık kemiklerine yakın olarak bulunan sinüsün adı maxiller sinüstür. Başın ön kısmını oluşturan frontal kemiğin içerisinde frontal sinüsler bulunur. Gözlere yakın olarak burnun her 2 tarafındaki sinüsler etmoid sinüs olarak isimlendirilir. Gözlerin arka kısmında ve kafatasının iç kısmında bulunun sinüs ise sfenoid sinüstür.


Sinüzitte sinüslerin ağzı ödemlenir ve tıkanır. Bunun sebebi hem bakteriler hem de virüsler olabilir, genelde virüslerdir. Nadiren mantarlar da olabilir fakat bu duruma pek sık rastlanmaz. Uzadığı süre gibi değişikliklere göre çeşitli isimler alır. Akut veya kronik olabilir. Bir hafta sürebileceği gibi bir ay veya 3-4 ay da sürebilir. Yıl içinde tekrarlayabilir ve kronikleşebilir.


Sinüzit genelde soğuk algınlığı veya alerji sonrası meydana gelir. En sık karşılaşılan sebebi
virüslerdir ve bu durum genellikle kendini sınırlama eğilimindedir. Soğuk algınlığı olan bireylerin
yaklaşık olarak %90’ında sinüzite dair belirti ve bulgulara rastlanılır. Bunun dışında alerjik kişilerde sık sık sinüzit atakları meydana gelebilir. Bu kişilerde sinüzit gelişmesinde hava kirliliği, hayvan tüyleri, sigara dumanı ve toz gibi çevresel faktörler ön plandadır. Alerjiler aynı zamanda kronik sinüzit gelişimine de neden olur. Bu sebeplere ek olarak geniz eti, burun eğriliği, kistik fibrozis, bağışıklık sistem yetersizliği, kuvvetli sümkürme; kronik sinüzitin diğer sebeplerindendir. Sürekli su altında kalan yüzücülerde de sinüzit gelişebilir. Burunda bulunan polip ve tümörler, yabancı cisim, burunda anatomik anormallikler ve diş enfeksiyonları da sinüzite neden olabilen diğer faktörlerdendir.


Öncelikle sinüzit çeşitlerinden akut sinüzitten biraz bahsedelim. Akut sinüzit meydana gelmesi sonrasında kişilerde çeşitli belirti ve bulgular ortaya çıkar:

  • Burunda dolgunluk ve tıkanıklık
  • Koyu kıvamlı burun akıntısı
  • Boğaz ağrısı
  • Geceleri kötüleşen öksürük
  • Geniz akıntısı
  • Baş ağrısı
  • Yüz bölgesindeki sinüslerde basınç hissi
  • Kulak ağrısı
  • Diş ağrısı
  • Ağız kokusu
  • Koku ve tat duyusu ile ilgili problemler
  • Halsizlik


Bu belirtiler arasından 3 tanesi akut sinüzit için tanısal öneme sahiptir: Koyu kıvamlı burun
akıntısına eşlik eden burun tıkanıklığı ve yüz bölgesinde ağrı, dolgunluk ya da basınç hissi. Bu 3
belirti, tanı açısından büyük önem teşkil eder.


Virüslere bağlı olarak ortaya çıkan akut sinüzit olguları genellikle 3-5 gün içerisinde gerileme
eğilimindedir. Belirtilerin 10 gün ve daha uzun süre boyunca devam etmesi ya da bir süreliğine
hafifleme eğiliminde olup sonra kötüleşmesi, bu kişilerde sinüzitin altında yatan nedenin bakteriyel bir enfeksiyon olduğuna işaret edebilir. Akut bakteriyel sinüzit gelişen kişilerin yaklaşık olarak %80’inde önceden geçirilmiş bir üst solunum yolu enfeksiyonu öyküsü mevcuttur. Çocuklarda akut bakteriyel sinüzitte yetişkinlere göre farklı olarak diğer belirtilere eşlik eden ateş de görülebilir. Başlangıçta çocuğun burun akıntısı su kıvamındayken zamanla koyulaşır.


Kronik sinüzite gelirsek sinüzitin 12 hafta veya daha fazla sürdüğü gözlenir. Enfeksiyon hastalıkları, bazı yapısal faktörler, toz-küf gibi alerjenler, sigara dumanı, orta kulak enfeksiyonu, saman nezlesi, reflü veya astım gibi rahatsızlıklar; kronik sinüzite neden olabilir. Kronik sinüzit gelişen kişilerde birçok belirti ve bulgu ortaya çıkabilir:

  • Tat ve koku almada sorun
  • Sarı/yeşil renkli burun ve geniz akıntısı
  • Koyu kıvamlı mukusun burun tıkanıklığına neden olması
  • Postnazal damlama olarak tanımlanan burundan mukusun genize doğru sızması
  • Göz, alın ve yanak bölgesinde hissedilen gerginlik ve rahatsızlık hissi
  • Çene ve diş ağrıları
  • Aşırı derecede yorgunluk
  • Bulantı hissi
  • Kulak ağrısı
  • Baş ağrısı


Sinüzit belirtileri ortaya çıkan kişilerde bu durumun uzun süreli bir hal alması ve müdahale
edilmemesi halinde bu hastalık ilerleyerek önemli sağlık sorunlarının gelişmesine neden olabilir.
Uzun süreli sinüzite bağlı olarak sürekli nefes alıp vermede zorlanma, vücudun yeterince oksijen
alamamasına neden olarak kişinin sürekli kendisini yorgun hissetmesine neden olabilir.
Müdahale edilmeyen bazı sinüzit olgularında oldukça önemli çeşitli sağlık sorunları kendisini
gösterebilir:

  • Kokunun beyinde algılanmasından sorumlu olan olfaktör sinirin etkilenmesine bağlı olarak kalıcı şekilde meydana gelen koku hissi kaybı,
  • Sinüslerdeki enfeksiyonun göz bölgesine sıçraması ile meydana gelebilecek deri enfeksiyonları ya da apselere bağlı olarak ortaya çıkan görme problemleri,
  • Sinüslerin beyin zarlarına yakınlığı dolayısıyla beyin zarlarının iltihaplanması anlamına gelen menenjit gelişmesi,
  • Kafatası kemiklerinin enfeksiyonu.

Akut sinüzit hastalarına genel olarak destek tedavisi uygulanır. Destek tedavisinin amacı bu duruma bağlı olarak ortaya çıkan belirtilerin kontrol altına alınmasıdır. Ortam havasını nemlendiriciler, burun spreyleri ve sıvı alımının arttırılması; destek tedavisi içerisinde yer alan uygulamalar arasındadır. Kronik sinüzitte ise altta yatan neden araştırılır ve onun tedavi edilmesi yoluna gidilir.

Destek tedavisi açısından evde yapılabilecek bolca doğal kür tarifi mevcuttur. Genellikle 1-2 malzemeli olan kürler şu şekildedir:

  • Evde tuzlu su, papatya suyu, sirkeli su gibi doğal burun spreyleri hazırlanabilir. Bunlar hem
    iltihabı kurutma ve iyileşmeyi kolaylaştırma hem de ağrıyı azaltma ve nefes alıp vermeyi
    kolaylaştırma açısından fayda sağlar.

  • Çeşitli buhar uygulamaları hem ağrı hem iyileşme açısından rahatlatıcı etki gösterir: papatyanın
    kaynatılıp buharının sürekli solunması, nane yağı yada okaliptüs yağının kaynamış suya katılıp
    buharının solunması, kekik ya da adaçayı buharı.

  • Nane yağı ile baş masajı ağrıya iyi gelir, nefes almayı kolaylaştırır, kişiyi rahatlatır.

  • Zencefil suyu, soğan suyu, sarımsak yutulması, propolis ve daha birçok bağışıklık güçlendirici
    takviye ile evde tedavi kolaylaştırılabilir, vücut güçlendirilip iyileşme hızlandırılabilir.

Yorum bırakın